Farklı sebeplerle anavatanlarından ayrılmak zorunda kalmış ve başka ülkeleri yurt edinmiş etnik topluluklar, kimliklerini ve kültürlürini kaybetme korkusu içine düşerler. Söz konusu topluluklar kimliklerini ve kültürlerini devam ettirebilmek için bir kollektif hafızaya ihtiyaç duyarlar. Yazılı tarih metinleri ile inşa edilenden farklı bir olğu olan kollektif hafıza, arşiv metaryelleri ile yetinmez, bunun yanında başka bir çok kaynaktan beslenir. Ancak hafızanın kalıcı kılınması ve nesilden nesile aktarılabilmesi için bu yeterli değildir. Bunu sağlamak için kollektif hafızaya birde mekan gereklidir.